Niobe ve Sensei ile açık kalp ameliyatı
Dünyanın en zorlu ve en hassas ameliyatları sayılan beyin ve kalp ameliyatları söz konusu
olduğu zaman robot kullanımı konusunda durum değişebilir. Düzensiz kalp atışlarına sahip
bir hasta tedavisi için damarlarından geçip kalp odacığınıza giren bir kateter (sonda) ile kalp
dokusunun tedavi edildiğini ve hastayı iyileştirecek bir tedavi görecektir.
Bu tarz karmaşık ve zorlu bir ameliyatta kalbi doktora mı yoksa bir robota mı emanet etmek daha doğru olacaktır. Gelişen teknolojide ameliyatı gerçekleştirecek doktorlara sorulduğu zaman çoğu doktorların
kullandığı robotlar cevabını vermektedirler.
Niobe ve Sensei ile açık kalp ameliyatı nasıl yapılır?
Şu anda bu tarz bir sondalama operasyonu için doktorların yetenek ve hassasiyetine muhtaç
olduğumuz bilinmektedir. Bacak damarından hastaya sokulan sert ancak esnek bir kateter,
kalbe kadar yönlendirilmek zorundadır. Sondanın arkasından iterek ön tarafını kontrol etmeye
çalıştığınız oldukça zorlu bir süreçten bahsedilmektedir.
Doktorları bu sancılı operasyondan kurtaracak robot olan Niobe’nin tasarımcısı Stereotaxis
firması, bu robotun hem elle hem de otomatik olarak kontrol edilebileceğini söylemektedir
[6]. Robotu damara soktuktan sonra, kateterin ön tarafındaki metal ucu (Şekil 1’de
görülmektedir.)
Şekil 1. Kateterin ön metal ucu
Dışarıdan sağlanan bir manyetizma sayesinde kontrol edilebilmektedir. (Şekil 2’de
görülmektedir).
Şekil 2. Kontrol merkezi
Bu süreç içerisinde Niobe kalbin odacıklarının haritasını çıkarıyor ve bilgisayarda kalbin
topografik bir resmini oluşturuyor. Cerrah istediği zaman kontrolü tekrar eline almakta ve
süreci kendi yönetmektedir.
Yaratılan haritadan ve Niobe’nin kalbin tüm elektrofizyolojik bilgisini (yani kalp atım
bilgilerini) elektrotları sayesinde toplamasından sonra kardiyolog, hangi bölgenin sorunlu
davranış sergilediğine karar vermektedir. Doktorun elinde bu aşamada iki seçenek var:
Birincisi, doktor bilgisayarda belirlediği koordinatlara robotu gönderebilir ve robot oraya
kendi başına gider, veya robotu bir çubuk (joystick) vasıtasıyla kendi elleriyle istediği bölgeye
yönlendirir. Daha sonra geleneksel sondalarda olduğu gibi robot sıcaklık yayarak belirlenen
bölgeyi dağlar ve tedavi sonlanır.
Niobe’nin avantajları bu kadarla da sınırlı değil. Ucu ve birkaç ince metal halkası dışında,
sonda normal sondalardan daha yumuşaktır. Bu sebeple kalpte oluşturacağı komplikasyonlar
da azaltılmış olmaktadır. Ayrıca normal bir sondalama ve kateteri ilerletme işlemleri
sırasında, düzenli olarak kalbin ve kateterin gerçek zamanlı röntgeninin çekilmesi gerekiyor.
Bu operasyonu elle yapan doktorlar kurşun ve çok ağır bir gömlek giyerek yarı eğilmiş bir
vaziyette uzunca süre ayakta kalmak zorunda kalmaktadırlar. Üstelik X-ışınlarına maruz
kalmamaya özen göstermek zorundalar. Ancak Niobe sayesinde doktor odadan dışarı
çıkabiliyor ve tüm süreci uzaktan kumanda edebilmektedir.
Hansen Medical’in robotu olan Sensei ise motorları vasıtasıyla kendi başına itme ve bükülme
işlemlerini halledilebilmektedir. Niobe’ye kıyasla çok daha ucuz, çünkü Niobe’nin aksine,
tüm odaya manyetik enerji yayan bir sisteme ihtiyaç duymamaktadır. Bu sebeple de tüm
hastaneyi, odanın manyetik etkilerinden arındırmaya gerek kalmadığından maliyetler de
haliyle düşmektedir.
Her iki sistemin de bir zayıf noktaları var, o da insan faktörünün her halükarda devrede
olmasıdır. Doktorlar sistemleri ve ne kadar kuvvet uygulamaları gerektiğini öğrenene kadar
bir süre tehlikeli operasyonlar çıkarılabilmektedirler. Yani oluşabilecek komplikasyonların
suçlarını sadece robotlarda değil, biraz da doktorlarda aramak gerekmektedir. Ancak doktorlar
bu aletleri kullanabilmek için düzenli olarak eğitimler alıyorlar ve simülasyonlar yapıyorlar.
Bu da göz ardı edilmemelidir.
Kaynakça
[1] http://spectrum.ieee.org/biomedical/devices/heart-surgeons-adapting-to-robots